# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَنْ يَأْتِه۪ مُؤْمِنًا قَدْ عَمِلَ الصَّالِحَاتِ فَاُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الدَّرَجَاتُ الْعُلٰىۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemen ye/tihi mu/minen kad ‘amile-ssâlihâti feulâ-ike lehumu-dderacâtu-l’ulâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kim de Allah’a sâlih ameller işlemiş bir mü’min olarak varırsa, onlar için de öte dünyada pek yüksek dereceler vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kim de iyi davranışlarda bulunmuş bir mümin olarak O'na varırsa, üstün dereceler işte sırf bunlar içindir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 75,76. Rabbine inanmış ve yararlı iş yaparak gelenlere, işte onlara, en üstün dereceler, içlerinden ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları Adn cennetleri vardır. Bu, arınanların mükafatıdır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 75,76. Her kim de O’na salih ameller işlemiş bir mü’min olarak varırsa, işte onlar için en yüksek dereceler, içinden ırmaklar akan, içinde ebediyyen kalacakları Adn cennetleri vardır. İşte bu, günahlardan temizlenenlerin mükâfatıdır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kim de ona bir mümin olarak salih ameller işlemiş olduğu halde varırsa, işte onlara en yüksek dereceler vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her kim de ona mü'min olarak salih ameller işlemiş bir halde varırsa işte onlara en yüksek dereceler var |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Kim de Ona îman etmiş, iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunmuş olarak gelirse işte onlar, onlar için de en yüksek dereceler», |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kim de O'na gerçekten sâlih ameller işlemiş bir mü'min olarak gelirse, işte onlara da en üstün dereceler vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kim de O'na, bir mümin olarak, salih ameller işlemiş olduğu halde varırsa, işte, onlara en yüksek dereceler var. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Her kim de sâlih sâlih ameller işlemiş olduğu halde O'na mü'min olarak gelirse işte onlar için en yüksek dereceler vardır.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kim de mü'min olarak ve güzel işler yapmış halde gelirse, onlar için de yüksek mertebeler vardır: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But such as come to Him as Believers who have worked righteous deeds,- for them are ranks exalted,- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 75. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Furkân sûresinin 30. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 30. Ayet Arapça: وَقَالَ الرَّسُولُ يَا رَبِّ اِنَّ قَوْمِي اتَّخَذُوا هٰذ ...
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...