# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَا يَصُدَّنَّكَ عَنْهَا مَنْ لَا يُؤْمِنُ بِهَا وَاتَّبَعَ هَوٰيهُ فَتَرْدٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Felâ yesuddenneke ‘anhâ men lâ yu/minu bihâ vettebe’a hevâhu feterdâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | “O halde kıyâmete inanmayan ve nefsânî arzularının peşinden gidenler, ona inanmaktan ve onunla ilgili gerçekleri anlatmaktan sakın seni alıkoymasın! Yoksa helâk olursun!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ona inanmayan ve nefsinin arzularına uyan kimseler sakın seni ondan (kıyamete inanmaktan) alıkoymasın; sonra mahvolursun! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Buna inanmayan ve hevesine uyan kimse seni ondan alıkoymasın, yoksa helak olursun." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Buna inanmayan ve nefsinin arzusuna uyan kimseler, seni ondan (ona hazırlanmaktan) sakın alıkoymasın, sonra helâk olursun!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sakın kıyamete inanmayıp, kendi heva ve hevesine uyan kimse seni, ona iman etmekten alıkoymasın; sonra helak olursun. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | binaenaleyh sakın ona inanmayıp da kendi hevasına uyan kimse seni ondan alıkoymasın sonra helâk olursun |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Binâen'aleyh ona inanmaz ve hevâ (ve heves) ine uyar kimseler sakın seni bundan alıkoymasın (lar). Sonra helak olursun. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Öyle ise ona inanmayan ve nefsinin arzusuna uyan kimseler, sakın seni ondan(ona inanmaktan) alıkoymasın; yoksa helâk olursun!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O halde, sakın kıyamete inanmayıp kendi nefis arzusuna uyan kimse, seni ona iman etmekten alıkoymasın; sonra helâk olursun. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Sakın ona (o saate) inanmayıp hevâsına tâbi olan kimse, seni ondan alıkoymasın. Sonra helâk olursun.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Buna inanmayıp da heveslerinin peşine takılanlar sakın seni alıkoymasın; yoksa helâk olursun. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Therefore let not such as believe not therein but follow their own lusts, divert thee therefrom, lest thou perish!".. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 16. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
“İşte âhiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuk yapmayı istemeyenlere nasib ederiz. Sonunda kazançlı çıkanlar, fenalıktan sakı ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: يَا صَاحِبَيِ السِّجْنِ ءَاَرْبَابٌ مُتَفَرِّقُونَ خَيْرٌ اَمِ اللّٰهُ الْوَاحِدُ الْقَهَّارُۜ “Ey zindan arkadaşlarım! ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: قَالَ رَبِّ السِّجْنُ اَحَبُّ اِلَيَّ مِمَّا يَدْعُونَن۪ٓي اِلَيْهِۚ وَاِلَّا تَصْرِفْ عَنّ۪ي كَيْدَهُنَّ اَصْبُ اِلَيْهِن ...
İbrahim Sûresi 38-41. Ayet Tefsiri 38. “Rabbimiz! Hiç şüphesiz sen, bizim gizlediğimizi de bilirsin, açığa vurduğumuzu da. Çünkü yerde olsu ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (v ...
“Ey iman edenler! Sizden biriniz dinden dönerse, şunu iyi bilsin ki, Allah o şahsın yerine, kendisinin sevdiği ve kendisini seven insanlar getirir. ...