# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ اجْتَبٰيهُ رَبُّهُ فَتَابَ عَلَيْهِ وَهَدٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme-ctebâhu rabbuhu fetâbe ‘aleyhi vehedâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonra Rabbi onu peygamber seçip kendine yaklaştırdı, tevbesini kabul buyurdu ve onu doğru yola iletti. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Sonra Rabbi onu seçkin kıldı; tevbesini kabul etti ve doğru yola yöneltti. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Rabbi yine de onu seçip tevbesini kabul etti, ona doğru yolu gösterdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra Rabbi onu seçti, tövbesini kabul etti ve ona doğru yolu gösterdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra Rabbi, onu seçti de tevbesini kabul buyurdu ve ona doğru yolu gösterdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra rabbı onu ıstıfa etti de tevbesini kabul buyurdu ve yol gösterdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (En) sonra Rabbi (yine) onu seçdi de tevbesini kabul etdi, ona doğru yolu gösterdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra Rabbi onu seçti; sonunda tevbesini kabûl etti ve (ona) doğru yolu gösterdi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra Rabbi, onu seçti de tevbesini kabul buyurdu ve ona doğru yolu gösterdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra O'nu Rabbi mümtaz kıldı, tevbesini kabul etti ve O'nu doğru yola muvaffak buyurdu. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sonra Rabbi onu peygamber seçti, ona tevbe nasip etti ve yol gösterdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But his Lord chose him (for His Grace): He turned to him, and gave him Guidance. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 122. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...