# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰٓئِكَةِ اسْجُدُوا لِاٰدَمَ فَسَجَدُٓوا اِلَّٓا اِبْل۪يسَۜ اَبٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-iż kulnâ lilmelâ-iketi-scudû li-âdeme fesecedû illâ iblîse ebâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz bir vakit meleklere: “Âdem’e secde edin” demiştik. Hepsi secde ettiler; ancak İblîs secde etmekten kaçındı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bir zaman biz meleklere: Âdem'e secde edin! demiştik. Onlar hemen secde ettiler; yalnız İblis hariç. O, diretti. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik; İblis'ten başka hepsi secde etmiş, o çekinmişti. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hani meleklere, “Âdem için saygı ile eğilin” demiştik de, İblis’ten başka melekler hemen saygı ile eğilmişler; İblis bundan kaçınmıştı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir vakit meleklere: "Âdem(e hürmet) için secde edin" demiştik; İblis'ten başka hepsi secde etmiş, o çekinmişti. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve düşün o vaktı ki: Melâikeye «Âdem için secde edin» dedik, hemen secde ettiler, ancak İblîs dayattı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hani meleklere: «Âdem için secde edin» demişdik de İblîsden başkaları secde etmişlerdi. O ise dayatmışdı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bir zaman meleklere: “Âdem'e secde edin!” demiştik; (cinlerden olan) İblis hâriç, hemen secde ettiler; (o İblis ise) diretti. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir vakit Meleklere: “- Adem'e hürmet için secde edin.” demiştik de hepsi secde ettiler; İblis müstesna; çekinmişti. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o vakit ki, meleklere dedik, «Âdem'e secde ediniz.» Onlar da hemen secde ediverdiler. İblis müstesna, o kaçındı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Meleklere “Âdem'e secde edin” dediğimizde, İblis hariç hepsi secde etti. O ise bundan geri durdu. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | When We said to the angels, "Prostrate yourselves to Adam", they prostrated themselves, but not Iblis: he refused. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 116. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...