# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَا رَبَّنَٓا اِنَّنَا نَخَافُ اَنْ يَفْرُطَ عَلَيْنَٓا اَوْ اَنْ يَطْغٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlâ rabbenâ innenâ neḣâfu en yefruta ‘aleynâ ev en yatġâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ ve Hârûn: “Rabbimiz! Doğrusu onun bize fırsat vermeden saldırmasından veya büsbütün azgınlaşmasından endişe ediyoruz” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Dediler ki: Rabbimiz! Doğrusu biz, onun bize aşırı derecede kötü davranmasından yahut iyice azmasından endişe ediyoruz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Musa ve kardeşi: "Rabbimiz! Onun bize kötülük etmesinden veya azgınlığının artmasından korkarız" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ ve Hârûn, şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Musa ile Harun) "Rabbimiz! Onun bize kötülük yapmasından veya azgınlığını artırmasından korkarız" dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Rabbenâ dediler, korkarız ki bize şiddetle saldırır, yâhud tuğyanını artırır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «Ey Rabbimiz, doğrusu onun bize karşı aşırı gitmesinden, yahud tuğyanını artırmasından endîşe ediyoruz biz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Mûsâ ve kardeşi:) “Rabbimiz! Doğrusu biz (onun) bize karşı aşırı davranmasından; ya da azmasından korkuyoruz” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Mûsa ile Harûn) dediler ki: “- Ey Rabbimiz! Firavun'un bize saldırmasından, yahud aşırı gitmesinden korkuyoruz.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Muhakkak biz korkarız ki, ya üzerimize şiddetle saldırır veya haddi tecavüz eder.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | İkisi dediler ki: “Ey Rabbimiz, onun bize tecavüzünden yahut daha da azgınlaşmasından korkarız.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They (Moses and Aaron) said: "Our Lord! We fear lest he hasten with insolence against us, or lest he transgress all bounds." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...