# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | كُلُوا وَارْعَوْا اَنْعَامَكُمْۜ اِنَّ ف۪ي ذٰلِكَ لَاٰيَاتٍ لِاُو۬لِي النُّهٰى۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Kulû ver’av en’âmekum(k) inne fî żâlike leâyâtin li-ulî-nnuhâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | O bitkilerden hem siz yiyin, hem de hayvanlarınızı otlatın. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için nice dersler, nice deliller vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yeyiniz; hayvanlarınızı otlatınız. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için (Allah'ın kudretine) işaretler vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İster yiyin, ister hayvanlarınızı otlatın, onlarda akıl sahipleri için şüphesiz dersler vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yiyin, hayvanlarınızı yayın. Şüphesiz bunda akıl sahipleri için (Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren) deliller vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hem siz yiyin, hem de hayvanlarınızı otlatın. Akıl sahibleri için bunda nice ibretler vardır! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem yiyiniz hem hayvanlarınızı güdünüz, her halde bunda ülinnühâ için çok âyetler var |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hem siz yeyin, hem davarlarınıza yedirin. Şübhe yok ki bunda salim akıl saahibleri için ibretler vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Yiyin ve hayvanlarınızı otlatın! Şübhesiz ki bunda (istikametli) akıl sâhibleri için nice deliller vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Hem siz yeyin, hem de hayvanlarınıza otlatın. Muhakkak ki bunda (türlü renk, tad ve kokuları olan bitkilerde) akıl sahipleri için çok ibretler var. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Yeyiniz ve hayvanlarınızı otlatınız, şüphe yok ki, bunda akıl sahipleri için ibretler vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hem siz yiyin, hem de hayvanlarınızı otlatın diye. İşte bunda, akıl sahipleri için âyetler vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Eat (for yourselves) and pasture your cattle: verily, in this are Signs for men endued with understanding. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 54. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...