# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَان۪يۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vahlul ‘ukdeten min lisânî | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Dilimin düğümünü çöz.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Dilimden (şu) bağı çöz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35. Musa: "Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimin düğümünü çöz ki sözümü iyi anlasınlar. Ailemden kardeşim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kıl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analım. Şüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 27,28. “Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dilimden düğümü çöz |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve dilimden ukdeyi çöz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Dilimden de (şu) düğümü çöz ki», |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 27,28. “Dilimden de düğümü çöz ki sözümü iyice anlasınlar!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Dilimden düğümü (şu peltekliği) çöz. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve dilimden düğümü çöz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Dilimden tutukluğu gider. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "And remove the impediment from my speech, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 27. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ahzâb Suresi 70. Ayetinin Arapçası: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَقُولُوا قَوْلًا سَد۪يدًاۙ Ahzâb Suresi 70. Ayetinin Meali ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...