# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ فَاِنَّا قَدْ فَتَنَّا قَوْمَكَ مِنْ بَعْدِكَ وَاَضَلَّهُمُ السَّامِرِيُّ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle fe-innâ kad fetennâ kavmeke min ba’dike ve edallehumu-ssâmiriyy(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Allah şöyle buyurdu: “Fakat biz sen ayrıldıktan sonra geride bıraktığın kavmini imtihan ettik ve Sâmirî onları yoldan çıkardı.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Allah buyurdu: Senden sonra biz, kavmini (Harun ile kalan İsrailoğullarını) imtihan ettik ve Sâmirî onları yoldan çıkardı. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Allah: "Doğrusu Biz, senden sonra milletini sınadık; Samiri onları saptırdı" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, “Şüphesiz, biz senden sonra halkını sınadık; Sâmirî onları saptırdı” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah: "Doğrusu biz senden sonra kavmini imtihan ettik. Sâmirî onları saptırdı" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Amma dedi: biz senin ardından kavmini fitneye düşürdük, Sâmirî onları şaşırttı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Buyurdu: «Biz senden sonra kavmini imtihaan etdik. Sâmiriy onları sapdırdı». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Allah:) “Fakat muhakkak ki biz, senden (yola çıkmandan) sonra kavmini gerçekten imtihân ettik; Sâmirî onları dalâlete düşürdü” buyurdu. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah buyurdu: “- Biz, senden sonra (kavminden ayrılıp yerine Harûn'u bıraktıktan sonra) kavmini fitneye düşürdük (imtihana çektik). Samirî, onları (buzağıya taptırmakla) saptırdı.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Buyurdu ki: «Biz senden sonra kavmini fitneye düşürdük ve onları Sâmirî saptırdı.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Allah buyurdu ki: “Biz senden sonra kavmini imtihan ettik; Sâmirî de onları saptırdı.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (Allah) said: "We have tested thy people in thy absence: the Samiri has led them astray." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 85. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...