# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدٰى | |
Türkçe Okunuşu * | Veedalle fir’avnu kavmehu vemâ hedâ | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylece Firavun, kavmini büsbütün yoldan çıkarmış, çıkmaza sürüklemişti; onları asla doğru yola iletemedi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Firavun, halkını saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Böylece Firavun kavmini yanlış yola sürükledi ve doğru yola götürmedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Velhasıl Firavn kavmini dalâlete sürükledi, hidayete götürmedi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Fir'avn, kavmini sapdırdı (ğı gibi onları) doğru yola (da) iletemedi, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İşte Fir'avun, kavmini dalâlete düşürdü ve hak yola sevk etmedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Böylece Firavun, kavmini sapıklığa sürükledi, hidayete götürmedi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Fir'avun, kavmini sapıklığa düşürdü ve onları doğru bir yola götüremedi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Firavun kavmini doğru yola çıkarmamış, saptırmıştı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Pharaoh led his people astray instead of leading them aright. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Tâ-Hâ Sûresi 79. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...