# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ رِزْقٌ مَعْلُومٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ulâ-ike lehum rizkun ma’lûm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar için özel hazırlanmış nimetler vardır: |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 41, 42, 43, 44. Bunlar için bilinen bir rızık, türlü meyveler vardır. Naîm cennetlerinde karşılıklı koltuklar üzerine kurulmuş oldukları halde kendilerine ikram edilir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 41,42,43,44. İşte bildirilen rızık ve meyveler onlaradır. Nimet cennetlerinde, karşılıklı tahtlar üzerinde kendilerine ikram olunur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 41,42. İşte onlar için belli bir rızık, meyveler vardır. Onlar ikram gören kimselerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte onlar için belli bir rızık vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onlar için bir «ma'lûm rızık» var |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onlar böyle. Onlar için (haassaları) ma'lûm bir rızık vardır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 41,42. İşte onlar var ya, kendileri için ma'lûm bir rızık, türlü meyveler vardır. Ve onlar, ikrâm olunacak kimselerdir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte bunlar için, (özellikleri) belli bir rızık vardır: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlar var ya, onlar için malûm rızk vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Orada onlar için âşinâ rızıklar vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For them is a Sustenance determined, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 41. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...