# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | ثُمَّ اَغْرَقْنَا الْاٰخَر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Śumme aġraknâ-l-âḣarîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Nûh’u kurtarmamızın ardından, gemiye binmeyip geride kalan kâfirleri de suda boğduk! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Nihayet ötekileri (inanmayanları) suda boğduk. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sonra, diğerlerini suda boğduk. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Sonra biz, diğerlerini suda boğduk. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sonra diğerlerini suda boğduk. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Sonra da diğerlerini suya boğduk |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Nihayet ötekilerini (suda) boğduk. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Sonra diğerlerini suda boğduk. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sonra da diğerlerini, (kendisine iman etmiyenleri) suda boğduk. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra ötekilerini sulara gark ettik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Diğerlerini de boğduk. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then the rest we overwhelmed in the Flood. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 82. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...