# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُوا ابْنُوا لَهُ بُنْيَانًا فَاَلْقُوهُ فِي الْجَح۪يمِ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû-bnû lehu bunyânen feelkûhu fî-lcahîm(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlar ise: “İbrâhim için büyük bir fırın yapıp odunları tutuşturun ve onu alevlerin içine atın” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onun için bir bina yapın ve derhal onu ateşe atın! dediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Putperestler: "Onun için bir yapı yapın da onu oradan ateşin içine atın" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kavmi, “Onun için bir bina yapın, (içinde ateş yakın) ve onu ateşe atın” dedi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar: "Haydin onun için bir yapı yapın da onu ateşe atın." dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Haydin dediler, bunun için bir bina yapın ve bunu ateşe atın |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dediler: «Onun için bir bina yapın da alevli ateşe atın onu». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Onlar ise:) “Onun için bir binâ yapın da, onu ateşe atın!” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Onlar şöyle) dediler: “- İbrahim için (duvarla çevrili) bir bina yapın da, onu ateşe atın.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Bunun için bir bina yapınız da bunu bir ateş içinde bırakınız.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “İbrahim için bir fırın yapın,” dediler. “Ve onu ateşe atın.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said, "Build him a furnace, and throw him into the blazing fire!" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 97. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...