# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلٰى بَعْضٍ يَتَسَٓاءَلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Feakbele ba’duhum ‘alâ ba’din yetesâelûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Cennet ehli, bu halde otururken birbirlerine yönelir, candan bir sohbete dalarlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte o zaman, birbirlerine dönerek (dünyadaki hallerini) soracaklar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Birbirlerine dönüp sorarlar: |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Derken birbirlerine yönelip sorarlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Derken birbirine dönüp sorarlar: |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Derken ba'zısı ba'zısına dönmüş soruyorlardır: |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Ehl-i cennetden) kimi kimine dönüb sorarlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | O zaman (Cennet ehli) birbirlerine yönelerek karşılıklı soru sorarlar (sohbet ederler). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Derken (cennet ehli olanlar) birbirleriyle konuşurlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların (o ehl-i cennetin) bazıları bazılarına karşı teveccüh ederek soruşturmaya başlarlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Birbirlerine dönmüş, hal hatır sormaktadırlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then they will turn to one another and question one another. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 50. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...