# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا الْمُرْسَل۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Velekad sebekat kelimetunâ li’ibâdinâ-lmurselîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Doğrusu, peygamber kıldığımız kullarımız hakkında bizim geçmişte verdiğimiz şöyle bir söz vardır: |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Andolsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir: |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | And olsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, peygamber olarak gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmişti: |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 171,172,173. Andolsun ki peygamberlikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: "Onlar var ya, elbette onlar muzaffer olacaklardır ve elbette bizim ordularımız mutlaka galip geleceklerdir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Celâlim hakkı için risaletle gönderilen kullarımız hakkında şu kelimemiz sebkat etmiştir: |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun ki (peygamber olarak) gönderilen kullarımız hakkında bizim geçmiş sözümüz (vardır): |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Celâlim hakkı için, peygamber kullarımız hakkında sözümüz geçmiştir (vardır). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Gerçekten elçilikle gönderilen kullarımız hakkında şu sözümüz geçmiştir: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Celâlim hakkı için (peygamber) gönderilmiş kullarım için Bizim bir sözümüz geçmiştir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Doğrusu, peygamber olarak gönderdiğimiz kullarımız hakkında Bizim bir sözümüz vardır: |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Already has Our Word been passed before (this) to our Servants sent (by Us), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 171. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...