# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقَالُٓوا اِنْ هٰذَٓا اِلَّا سِحْرٌ مُب۪ينٌۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve kâlû in hâżâ illâ sihrun mubîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Diyorlar ki: “Bu Kur’an, başka değil, düpedüz bir büyü!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bu ancak açık bir büyüdür, derler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 15,16,17. "Bu apaçık bir sihirdir; öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman, önceki babalarımız yahut biz mi dirileceğiz?" derler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | (Dediler ki:) “Bu bir büyüden başka bir şey değildir.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve diyorlar ki: "Bu apaçık büyüden başka bir şey değildir." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve, bu, diyorlar başka bir şey değil, ap açık bir sihir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Nitekim) «Bu, dediler, apaçık bir sihirden başkası değildir». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bir de dediler ki: “Bu, apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve: “-Bu, ancak apaçık bir sihirdir.” dediler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve dediler ki: «Bu, bir apaçık büyüden başka bir şey değildir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Diyorlar ki: “Bu düpedüz büyüdür. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And say, "This is nothing but evident sorcery! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 15. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...