# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ هٰذَا لَهُوَ الْبَلٰٓؤُ۬ا الْمُب۪ينُ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne hâżâ lehuve-lbelâu-lmubîn(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Hiç şüphe yok ki bu apaçık bir imtihandı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 103, 104, 105, 106. Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Doğrusu bu apaçık bir deneme idi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Şüphesiz ki bu apaçık bir imtihandı." (dedik) |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şübhesiz ki bu açık bir ibtilâ, kat'î bir imtihan |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Hakıykat, bu, apaçık ve kat'î bir imtihandı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 103,104,105,106. Böylece (ikisi de) teslîm olup (İbrâhîm) onu alnının bir tarafı (yere gelecek şekilde, yanı) üzerine yere yatırınca, artık ona: “Ey İbrâhîm! Hakikaten rüyâya sadâkat gösterdin! İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız. Şübhesiz ki bu, gerçekten apaçık bir imtihandır!” diye seslendik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Muhakkak ki bu, açık bir imtihandı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir imtihandır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hiç kuşku yok ki bu apaçık bir sınavdı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For this was obviously a trial- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 106. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...