# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | بَلْ عَجِبْتَ وَيَسْخَرُونَۖ | |
Türkçe Okunuşu * | Bel ‘acibte veyesḣarûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Evet, sen Allah’ın varlığı ve kudreti karşısında hayran kaldın; onlar ise seninle ve Allah’ın âyetleriyle alay ediyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Hayır, sen şaşıyorsun. Halbuki onlar alay ediyorlar. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Evet; sen onlara şaşıyorsun, onlar da seni alaya alıyorlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Hayır, sen (onların hâline) şaştın, onlar ise alay ediyorlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Fakat sen onlara şaşıyorsun, ama onlar (seninle) eğleniyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Fakat sen taaccüb ettin onlar eğleniyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Belki sen (Habîbim) teaccüb etdin. Onlar da (bu teaccübünden dolayı) eğlenirler, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Habîbim!) Bil'akis (sen, onların bu kadar delillere rağmen inkâr etmelerine)hayret ettin, hâlbuki (onlar senin anlattıklarınla) alay ediyorlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Doğrusu (Ey Rasûlüm, Allah'ın kudretini ve öldükten sonra dirileceklerini inkâr etmelerine) sen şaştın. Onlar ise, seninle (ve taaccüb edişinle) alay ediyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Evet. Sen taaccüp ettin. Onlar ise istihzâda bulunurlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sen hayrete düştün; onlar ise eğleniyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Truly dost thou marvel, while they ridicule, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 12. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...