Sâffât Sûresi 12. Ayet Tefsiri


12 / 182


Sâffât Sûresi Hakkında

Saffât sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 182 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ve saf tutmuş varlıklardan bahseden الصَّٓافَّاتُ (sâffât) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 37, iniş sırasına göre 56. sûredir.

Sâffât Sûresi Konusu

Sûre Allah’ın birliğini vurgulayarak söze başlar. Mahşer yerinden, cennet ve cehennemden acı ve tatlı insan manzaraları sunarak âhiretin gerçekliğini ortaya koyar. Hz. Nûh, Hz. İbrâhim, Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn, Hz. İlyâs, Hz. Lut ve Hz. Yûnus’un kıssalarından kesitler takdim ederek, bir taraftan Resûlullah (s.a.s.)’in getirdiği ilâhî bilgilerin doğruluğunu belirtirken, bir taraftan da Peygamber ve mü’minleri sabır ve azimle davalarının müdâfii olmaya teşvik eder. Çünkü Allah, daha önce de olduğu gibi, şimdi de Peygamber ve ona inananlara mutlaka yardım edecek ve onları galip kılacaktır.

Sâffât Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada otuz yedinci, iniş sırasına göre elli altıncı sûredir. En‘âm sûresinden sonra, Lokman sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

TEFSİR:

Göklerin, yerin, bunlardaki büyük ve komplex varlıkların yaratılması, elbette insanın yaratılışına göre daha büyük bir kuvvet ve kudreti gerektirir. Yani insanın yaratılışı bunlar karşısında daha basit kalır. Gerçi insanı da yapışkan bir çamurdan yaratan Allah’tır. Buradan çıkarılacak netice şudur: Bu kadar muazzam varlıkları yaratan ve idâre eden Allah’ın, ölüleri diriltmeye gücü yeter. Yalnız bunu anlayabilmek için selim bir akılla düşünmeye, derin bir tefekkür ve tedebbüre ihtiyaç vardır. Bunun en güzel misâli Resûlullah (s.a.s.)’dir. O, kâinattaki ilâhî kudret akışları ve azamet tecellileri karşısında hayran kalır; bunlar üzerinde derin derin tefekkür edip Yüce Allah’ı tesbih ve tenzih ederdi. Ona tâbi olan mü’minler de böyledir. Onların bu güzel hallerini şu âyet-i kerîmeler daha açık haber verir:

“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde akl-ı selim sahipleri için pek çok delil ve ibretler vardır. O akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken dâimâ Allah’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve: «Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen bütün eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!» derler.” (Âl-i İmrân  3/190-191)

Peygamber ve mü’minler karşısında başka bir grup var ki, bunlar kâfirlerdir. Bunlar, mü’minlerin hayran kaldıkları şeyleri alaya alıyorlar. Kur’an’ı, Peygamber’i ve bunların haber verdiği âhireti yalanlıyorlar. Gördükleri mûcizelerle alay edip, onları büyü olarak niteliyorlar. Ölüp toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra yeniden dirilişi reddediyor, kendilerinden asırlarca önce ölmüş dedelerinin nasıl dirilebileceğini şirkle bulanmış akıllarına sığdıramıyorlar. Halbuki, bu kadar muazzam kâinatı, varlıkları ve şeref misafiri olan insanı yaratan Allah, İsrâfil’in ikinci kez üflediği korkunç bir sesle herkesi diriltecek, hepsi kabirlerinden fırlayıp sağa sola bakmaya başlayacaklar. Onlar, bu günün, Peygamber (a.s.)’ın haber verdiği hesap günü olduğunu hemen anlayacaklar. Fakat hazırlıksız yakalandıkları için “Eyvâh!” diyecek ve pişman olacaklar. Çünkü hesaplarının hiç de iç açıcı olmadığı bellidir. Bunu artık kendileri de farketmektedir:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/nur-suresinin-33-ayeti-ne-anlatiyor-199685-m.jpg
Nûr Suresinin 33. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/tahrim-suresinin-tefsiri-199665-m.jpg
Tahrim Sûresinin Tefsiri

Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/nur-suresi-30-31-ayetler-ne-anlatiyor-199652-m.jpg
Nûr Suresi 30-31. Ayetler Ne Anlatıyor?

Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/kurana-gore-evliya-kimdir-199651-m.jpg
Kuran'a Göre Evliya Kimdir?

"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/nur-suresinin-23-ayeti-ne-anlatiyor-199632-m.jpg
Nûr Suresinin 23. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/nur-suresinin-19-ayeti-ne-anlatiyor-199618-m.jpg
Nûr Suresinin 19. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...