Sâffât Sûresi 75-82. Ayet Tefsiri


75-82 / 182


Sâffât Sûresi Hakkında

Saffât sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 182 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ve saf tutmuş varlıklardan bahseden الصَّٓافَّاتُ (sâffât) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 37, iniş sırasına göre 56. sûredir.

Sâffât Sûresi Konusu

Sûre Allah’ın birliğini vurgulayarak söze başlar. Mahşer yerinden, cennet ve cehennemden acı ve tatlı insan manzaraları sunarak âhiretin gerçekliğini ortaya koyar. Hz. Nûh, Hz. İbrâhim, Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn, Hz. İlyâs, Hz. Lut ve Hz. Yûnus’un kıssalarından kesitler takdim ederek, bir taraftan Resûlullah (s.a.s.)’in getirdiği ilâhî bilgilerin doğruluğunu belirtirken, bir taraftan da Peygamber ve mü’minleri sabır ve azimle davalarının müdâfii olmaya teşvik eder. Çünkü Allah, daha önce de olduğu gibi, şimdi de Peygamber ve ona inananlara mutlaka yardım edecek ve onları galip kılacaktır.

Sâffât Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada otuz yedinci, iniş sırasına göre elli altıncı sûredir. En‘âm sûresinden sonra, Lokman sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

وَلَقَدْ نَادٰينَا نُوحٌ فَلَنِعْمَ الْمُج۪يبُونَۚ ﴿٧٥﴾
وَنَجَّيْنَاهُ وَاَهْلَهُ مِنَ الْكَرْبِ الْعَظ۪يمِۘ ﴿٧٦﴾
وَجَعَلْنَا ذُرِّيَّتَهُ هُمُ الْبَاق۪ينَۘ ﴿٧٧﴾
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْاٰخِر۪ينَۘ ﴿٧٨﴾
سَلَامٌ عَلٰى نُوحٍ فِي الْعَالَم۪ينَ ﴿٧٩﴾
اِنَّا كَذٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِن۪ينَ ﴿٨٠﴾
اِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِن۪ينَ ﴿٨١﴾
ثُمَّ اَغْرَقْنَا الْاٰخَر۪ينَ ﴿٨٢﴾
Karşılaştır 75: Vaktiyle Nûh yardım için bize yalvarmıştı; biz de onun duâsını en güzel bir şekilde kabul buyurduk:
Karşılaştır 76: Kendisini ve yanındaki mü’minleri o büyük felâketten kurtardık.
Karşılaştır 77: Yeryüzünde yalnız onun ve ona inananların neslini devam ettirdik.
Karşılaştır 78: Sonraki nesiller arasında onun için güzel bir nâm bıraktık.
Karşılaştır 79: Bütün âlemler içinde selâm olsun Nûh’a!
Karşılaştır 80: Biz iyilik eden ve işini güzel yapanları işte böyle mükâfat­landırırız!
Karşılaştır 81: Gerçekten o bizim mü’min kullarımızdandı.
Karşılaştır 82: Nûh’u kurtarmamızın ardından, gemiye binmeyip geride kalan kâfirleri de suda boğduk!

TEFSİR:

Hz. Nûh uzun bir tebliğ döneminden sonra kavminin imana gelmesinden artık ümidini kesmiş ve Yüce Allah’a: “Rabbim ben mağlup oldum; bana yardım et, benim intikamımı al” diye yalvarıp yakarmıştı. (bk. Kamer 54/10) Allah Teâlâ da onun duasına en güzel biçimde icâbette bulunup, kopardığı tufanla kâfirleri helak etmiş ve iman edenleri kurtarmıştı. Ondan sonra insanlık, Hz. Nûh ve beraberinde gemiye binenlerin sulbünden devam etmiştir. Sonra gelen nesiller arasında Hz. Nûh ve ona inananlar hep hayırla anılmış, Cenâb-ı Hakk’ın “Nûh’a selâm olsun” fermanı, çağlar boyu insanların dil ve gönüllerinde hep yankılanmıştır. Şâirin:

“Ben ölünce arama kabrimizi yerlerde,

Ehl-i dil sînelerinde yeri var kabrimizin” (Hasıf Yûsuf Cemil Ararat)

diyerek bahsettiği mâna onlar ve onlar gibiler içindir. İnkârcılar ise hem helak olup gitmişler, hem de adları sanları unutulmuştur. Allah iyilik ve ihsan sahiplerini hep böyle mükâfatlandırır. Onların namlarını hayırla devam ettirir. Onun kanunu böyledir.

Burada, Hz. Nûh, kavminin zulmünden nasıl kurtarılmış ise, Peygamberimiz (s.a.s.) ve beraberindekilerin de bir süre sonra Mekkeli müşriklerin zulmünden öylece kurtarılacaklarına; sonraki çağlarda da yine peygamberler gibi din yolunda ihlaslı ve samimi bir hizmet yürütenlerin mutlaka başarıya erişeceklerine bir işaret vardır. Hz. İbrâhim’in hâli buna ne güzel misaldir:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-72-ayeti-ne-anlatiyor-195071-m.jpg
Enâm Suresinin 72. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-68-ayeti-ne-anlatiyor-195024-m.jpg
Enâm Suresinin 68. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-59-ayeti-ne-anlatiyor-195002-m.jpg
Enâm Suresinin 59. Ayeti Ne Anlatıyor?

En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/kaf-suresinin-tefsiri-195001-m.jpg
Kaf Suresinin Tefsiri

Kâf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 45 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ق (Kāf) harfinden alır. Resmî tertîbe göre 50, iniş sırasına göre 34. sûredir. ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2020/03/yasin-suresinin-okunusu-ve-anlami-171428-m.jpg
Yasin Suresinin Okunuşu ve Anlamı

Yasin suresi Mekke’de nazil olmuştur. 83 ayettir. İsmini birinci ayette geçen يٰسٓ (Yasin) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, nüzul (İniş) sırası ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2024/04/enam-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-194995-m.jpg
Enam Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَخَذَ اللّٰهُ سَمْعَكُمْ وَاَبْصَارَكُمْ وَخَتَمَ عَلٰى قُلُوبِكُمْ مَنْ اِلٰهٌ غَيْرُ اللّٰهِ يَأ ...