Sâffât Sûresi 41-49. Ayet Tefsiri


41-49 / 182


Sâffât Sûresi Hakkında

Saffât sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 182 âyettir. İsmini 1. âyette geçen ve saf tutmuş varlıklardan bahseden الصَّٓافَّاتُ (sâffât) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 37, iniş sırasına göre 56. sûredir.

Sâffât Sûresi Konusu

Sûre Allah’ın birliğini vurgulayarak söze başlar. Mahşer yerinden, cennet ve cehennemden acı ve tatlı insan manzaraları sunarak âhiretin gerçekliğini ortaya koyar. Hz. Nûh, Hz. İbrâhim, Hz. Mûsâ ve Hz. Hârûn, Hz. İlyâs, Hz. Lut ve Hz. Yûnus’un kıssalarından kesitler takdim ederek, bir taraftan Resûlullah (s.a.s.)’in getirdiği ilâhî bilgilerin doğruluğunu belirtirken, bir taraftan da Peygamber ve mü’minleri sabır ve azimle davalarının müdâfii olmaya teşvik eder. Çünkü Allah, daha önce de olduğu gibi, şimdi de Peygamber ve ona inananlara mutlaka yardım edecek ve onları galip kılacaktır.

Sâffât Sûresi Nuzül Sebebi

         Mushaftaki sıralamada otuz yedinci, iniş sırasına göre elli altıncı sûredir. En‘âm sûresinden sonra, Lokman sûresinden önce Mekke’de inmiştir.

اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ رِزْقٌ مَعْلُومٌۙ ﴿٤١﴾
فَوَاكِهُۚ وَهُمْ مُكْرَمُونَۙ ﴿٤٢﴾
ف۪ي جَنَّاتِ النَّع۪يمِۙ ﴿٤٣﴾
عَلٰى سُرُرٍ مُتَقَابِل۪ينَ ﴿٤٤﴾
يُطَافُ عَلَيْهِمْ بِكَأْسٍ مِنْ مَع۪ينٍۙ ﴿٤٥﴾
بَيْضَٓاءَ لَذَّةٍ لِلشَّارِب۪ينَۚ ﴿٤٦﴾
لَا ف۪يهَا غَوْلٌ وَلَا هُمْ عَنْهَا يُنْزَفُونَ ﴿٤٧﴾
وَعِنْدَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ ع۪ينٌۙ ﴿٤٨﴾
كَاَنَّهُنَّ بَيْضٌ مَكْنُونٌ ﴿٤٩﴾
Karşılaştır 41: Onlar için özel hazırlanmış nimetler vardır:
Karşılaştır 42: Türlü türlü meyveler… Onlar çok değerli misafirler olarak ağırlanır, sürekli ikrâm görürler;
Karşılaştır 43: Nimetlerle dopdolu cennetlerde.
Karşılaştır 44: Çeşitli mücevherlerle işlenmiş koltuklar üzerinde otururlar.
Karşılaştır 45: Çevrelerinde, çağıldayan tertemiz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler dolaştırılır.
Karşılaştır 46: Duru mu duru; içenlere pek hoş gelir, lezzet verir.
Karşılaştır 47: İçinde zararlı ve sersemletici hiçbir şey bulunmaz; ondan içmekle sarhoş da olunmaz.
Karşılaştır 48: Yanlarında da gözlerini sadece kocalarına çevirmiş, yumuşak bakışlı, ceylan gözlü eşler vardır.
Karşılaştır 49: Sanki onlar, gün yüzü görmemiş, toz topraktan korunmuş beyaz ve pürüzsüz deve kuşu yumurtaları gibidir.

TEFSİR:

اَلْمُخْلَصُ  (muhlas), ihlâsa erdirilmiş kimse demektir. Bunlar, şirkin açık ve gizli her türlüsünü terk edip ibâdetlerini sırf Allah rızâsı için yapan mü’minlerdir. İnsanın bu mertebeye yükselebilmesi için, kendi gayretleriyle beraber Allah’ın hususi bir yardımının da yetişmesi gerekir. Zira “muhlas” kelimesinde bu mânaya işaret vardır. Cenâb- Hak, böyle olan kullarını cennetlere yerleştirecek, onları orada çeşitli nimetlerle ağırlayacaktır. Cennet nimetlerinden burada şunlar zikredilir:

    Naîm cennetleri; yani ebedi nimetlerle tıklım tıklım dolu cennetler,

    Türlü türlü cennet meyveleri,

    Başka âyetlerden de öğrendiğimize göre çeşitli mücevheratla işlenmiş, süslenmiş koltuklar. Cennetlikler, onlar üzerinde dostâne bir şekilde karşılıklı oturup sohbet edecekler.

    Akıp çağıldayan tertemiz kaynaklardan doldurulmuş, son derece berrak, içenlere doyumsuz lezzet ve haz veren içecekler. Bunlar ne dünyadaki alkollü içecekler gibi insanı sersemletir, ne bir zararı olur, ne de sarhoş yapar. “Akan kaynak”tan olması, onların bolluğunu gösterir. Nitekim Muhammed (s.a.s.) sûresinde haber verildiğine göre, cennette sudan, sütten, şaraptan ve süzme baldan ırmaklar akmaktadır. (Muhammed 47/15)

    Hanımlar. Bakışlarını yalnızca beylerine çevirmiş, başka erkeklere bakmayan, iffetli, hayalı, yumuşak bakışlı, güzel gözlü dilberler. Renkleri, toz ve topraktan korunmuş, tüyler içinde saklanmış deve kuşu yumurtası gibi; beyazla çok hafif kırmızı karşımı gül rengi gibi. Beyaz, pürüzsüz, güzel tenli eşler. Bunlar her türlü lekeden uzaktır ve kendilerine hiçbir el değmemiştir.

Şimdi size cennetliklerin doyumsuz sohbetlerinden bir kesit sunuluyor:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-64-ayeti-ne-anlatiyor-199773-m.jpg
Nûr Suresinin 64. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-61-ayeti-ne-anlatiyor-199761-m.jpg
Nûr Suresinin 61. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-56-ayeti-ne-anlatiyor-199740-m.jpg
Nûr Suresinin 56. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-51-ayeti-ne-anlatiyor-199712-m.jpg
Nûr Suresinin 51. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/07/nur-suresinin-41-ayeti-ne-anlatiyor-199699-m.jpg
Nûr Suresinin 41. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/06/nur-suresinin-33-ayeti-ne-anlatiyor-199685-m.jpg
Nûr Suresinin 33. Ayeti Ne Anlatıyor?

Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...