# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يُطَافُ عَلَيْهِمْ بِكَأْسٍ مِنْ مَع۪ينٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Yutâfu ‘aleyhim bike/sin min me’în(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Çevrelerinde, çağıldayan tertemiz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler dolaştırılır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onlara pınardan (doldurulmuş) kadehler dolaştırılır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 45,46,47. Baş ağrısı vermeyen, sarhoş etmeyen, içenlere zevk bahşeden bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kadehler sunulur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 45,46. Onların etrafında cennet pınarından doldurulmuş, berrak ve içenlere lezzet veren kadehler dolaştırılır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 45,46. İçenlere lezzet veren, pınardan doldurulmuş bembeyaz bir kadehle onların etrafında dolaşılır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Maînden bir ke's ile üzerlerine pırlanılır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onların her biri (şerâb-ı) maıynden türlü kadehlerle tavaf (ve ziyaret edilir (ler). |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Pınardan (doldurulmuş) kadehlerle, (onların) etraflarında dolaşılır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Göze şarabından dolu bir kadehle, (hizmet için) etraflarında dolaşılır. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların üzerlerine ırmaktan bir bardak ile dolaşılır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Çevrelerinde pınarlardan doldurulmuş kadehler dolaştırılır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Round will be passed to them a Cup from a clearflowing fountain, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 45. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...