# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ ضَلَّ قَبْلَهُمْ اَكْثَرُ الْاَوَّل۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Velekad dalle kablehum ekśeru-l-evvelîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlardan önce gelip geçmiş toplumların çoğu da aynı şekilde doğru yoldan sapmıştı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Andolsun ki, onlardan önce eski milletlerin çoğu dalâlete düştü. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlardan önce, evvelki ümmetlerin çoğu, and olsun ki sapıtmıştı. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, onlardan önce, evvelkilerin çoğu da sapmıştı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Andolsun ki, onlardan öncekilerin çoğu sapıklıkta idiler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hakıkat onlardan evvel eskilerin ekserisi dalâlette idi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun ki onlardan evvel geçenlerin çoğu da sapmışdı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | And olsun ki, onlardan önce, evvelki (ümmet)lerin çoğu dalâlete düşmüştü. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Rasûlüm), senin kavminden önce eski ümmetlerin çoğu dalâlette idi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlardan önce gelip geçenlerin de çoğu sapmıştı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And truly before them, many of the ancients went astray;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 71. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...