# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمَا تُجْزَوْنَ اِلَّا مَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemâ tuczevne illâ mâ kuntum ta’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Fakat, fazla değil, sadece yaptığınız kötülüklerin cezasını çekeceksiniz. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Çekeceğiniz ceza yapmakta olduğunuzdan başka bir şeyin cezası değildir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yaptığınızdan başka birşeyle cezalanmayacaksınız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Siz ancak işlediklerinizin karşılığı ile cezalandırılırsınız. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bununla beraber başka değil, hep yaptığınız amellerinizle cezalandırılacaksınız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Maamafih başka değil, hep yaptığınız amellerinizle cezalanacaksınız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yapmakda idiğiniz şeylerden başkasiyle de cezalandırılmayacaksınız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve sâdece yapmakta olduklarınızın karşılığını göreceksiniz. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve (dünyada) yapmış olduğunuz şeylerden başkasıyla cezalandırılmıyacaksınız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve siz, başka şeyle değil, ancak yapar olduğunuz şeyler ile (cezalandırılacaksınız). |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yaptıklarınızın karşılığından başka birşey görmeyeceksiniz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | But it will be no more than the retribution of (the Evil) that ye have wrought;- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 39. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...