# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ هَلْ اَنْتُمْ مُطَّلِعُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle hel entum muttali’ûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Sonra: “O zâlimin şimdi ne halde olduğunu görmek ister misiniz?” der. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | (O zât, dünyâda geçmiş olan hâdiseyi bu şekilde anlattıktan sonra Allah Teâlâ orada bulunanlara:) Siz işin gerçeğine vâkıf mısınız? dedi. İşte o zaman konuşan baktı, arkadaşını cehennemin ortasında gördü. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Yanındakilere: "Siz onu bilir misiniz?" der. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Konuşan o kimse, yanındakilere, “Bakar mısınız, hâli ne oldu?” der. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Siz onu tanır mısınız?" der. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Nasıl der bir bakıştırır mısınız: |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (O sözü söyleyen zât, ihvanına) der ki: «Siz (onun iç yüzüne) vaakıf olucular mısınız?» |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Sonra o kişi yanındakilere:) “Siz (onun hâlinden) haberdâr mısınız?” dedi. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Sonra o sözcü, cennetteki kardeşlerine): “(Şimdi size o arkadaşı göstermek için cehenneme) bir bakar mısınız?”der. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: Siz (onun halinden) haberdar olmak ister misiniz? |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Şimdi ne halde olduğunu biliyor musunuz?” der. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | (A voice) said: "Would ye like to look down?" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 54. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...