# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَعِنْدَهُمْ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ ع۪ينٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve ’indehum kâsirâtu-ttarfi ‘în(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Yanlarında da gözlerini sadece kocalarına çevirmiş, yumuşak bakışlı, ceylan gözlü eşler vardır. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Yanlarında güzel bakışlarını yalnız onlara tahsis etmiş, iri gözlü eşler vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 48,49. Yanlarında, örtülü yumurta gibi (bembeyaz), bakışlarını da yalnız eşlerine çevirmiş güzel gözlüler vardır. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Yanlarında bakışlarını yalnızca kendilerine çevirmiş iri gözlü eşler vardır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Yanlarında iri gözlü, bakışlarını kocalarından başkalarına çevirmeyen hanımlar vardır. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Yanlarında iri gözlü nazarlarını kasretmiş nazenînler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Yanlarında da nazarlarını yalınız zevclerine atfetmiş iri (şahin) gözlü kadınlar vardır, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve yanlarında, (kocalarından) başkasına bakmayan iri gözlü (zevce)ler vardır. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Yanlarında, bakışlarını kocalarına hasretmiş iri gözlü hanımlar var. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onların yanlarında irice gözlü, nazarlarını (kendilerine) tahsis etmiş zevceler de vardır. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Yanlarında da bakışlarını kendilerine çevirmiş güzel gözlü eşler vardır. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And besides them will be chaste women, restraining their glances, with big eyes (of wonder and beauty). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 48. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Allah, inkâr edenlere Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek verir. Her ikisi de, kullarımızdan iki sâlih kişinin nikâhları altında idiler, fakat o ...
Furkân sûresi 15-16. âyetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 15-16. Ayetlerinin Arapçası: قُلْ اَذٰلِكَ خَيْرٌ اَمْ جَنَّةُ الْخُلْدِ ا ...
Furkân sûresinin 6. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Furkân Suresi 6. Ayet Arapça: قُلْ اَنْزَلَهُ الَّذ۪ي يَعْلَمُ السِّرَّ فِي السَّمٰوَاتِ ...
Nûr sûresinin 64. âyetinde Allah Teâla şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 64. Ayet Arapça: اَلَٓا اِنَّ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قَدْ يَع ...
Nûr sûresinin 61. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 61. Ayet Arapça: فَاِذَا دَخَلْتُمْ بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلٰٓى اَنْفُسِكُمْ تَحِيّ ...
Nûr sûresinin 56. âyetinde Allah Teâla şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 56. Ayet Arapça: وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا الرّ ...