# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَنَصَرْنَاهُمْ فَكَانُوا هُمُ الْغَالِب۪ينَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve nasarnâhum fekânû humu-lġâlibîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara yardım ettik de neticede üstün geldiler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kendilerine yardım ettik de galip gelen onlar oldu. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara yardım etmiştik de üstün gelmişlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlara yardım ettik de onlar galip gelenler oldular. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hem yardım ettik onlara da, galip gelenler onlar oldular. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem yardım ettik onlara da galibler onlar oldular |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kendilerine yardım etdik de galebeyi kazananlar onlar oldular. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve onlara yardım ettik de galib gelenler onlar oldular. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlara yardım ettik de, galib gelenler onlar oldular. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlara yardım ettik. Artık galip olanlar onlar oldular. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlara yardım ettik de üstün geldiler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And We helped them, so they overcame (their troubles); |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 116. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...