# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِلَّا مَنْ خَطِفَ الْخَطْفَةَ فَاَتْبَعَهُ شِهَابٌ ثَاقِبٌ | |
Türkçe Okunuşu * | İllâ men ḣatife-lḣatfete feetbe’ahu şihâbun śâkib(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ancak kulak hırsızlığıyla meleklerin konuşmalarından bir şey kapan olursa, onu da derhal yakıcı ve delip geçici bir ışın kovalayıp yok eder. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ancak (meleklerin konuşmalarından) bir söz kapan olursa, onu da delip geçen bir parlak ışık takip eder. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hele bir tek söz kapan olsun; delici bir alev onun peşine düşüverir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Ancak onlardan söz kapan olur. Onu da delip geçen bir alev izler (ve yok eder). |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ancak kulak hırsızlığı yapanlar olur. Onu da yakıcı bir alev takip eder. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ancak bir çalıp çarpan, onun da peşine bir şihabı sâkıb takılır |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Meğer ki (içlerinden) bir çalıb çarpan (ı) olsun. Fakat onu da delib geçen bir alev ta'kıyb etmişdir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ancak bir söz kapan olursa, onu da delici, alevli bir yıldız ta'kib eder. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ancak (o şeytanlar içinden, meleklerin sözünü) bir çalıb kapan olur. Onu da yakan parlak bir yıldız tâkib eder. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ancak bir çalıp çarpan müstesna. Ona da hemen bir parça ateş parçası ulaşıverir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ancak kulak hırsızlığıyla birşey kapan olursa, onu da delip geçen bir alev izler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Except such as snatch away something by stealth, and they are pursued by a flaming fire, of piercing brightness. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...