# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَلَمَّٓا اَسْلَمَا وَتَلَّهُ لِلْجَب۪ينِۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Felemmâ eslemâ vetellehu lilcebîn(i) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İkisi de Allah’ın emrine tam mânasıyla teslim olmuştu. İbrâhim oğlunu sağ şakağı üzerine yere yatırdı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 103, 104, 105, 106. Her ikisi de teslim olup, onu alnı üzerine yatırınca: Ey İbrahim! Rüyayı gerçekleştirdin. Biz iyileri böyle mükâfatlandırırız. Bu, gerçekten, çok açık bir imtihandır, diye seslendik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 103,104,105. Böylece ikisi de Allah' a teslimiyet gösterip, babası oğlunu alnı üzerine yatırınca Biz: "Ey İbrahim! Rüyayı gerçek yaptın; işte biz iyi davrananları böylece mükafatlandırırız" diye seslendik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 103,104. Nihayet her ikisi de (Allah’ın emrine) boyun eğip, İbrahim de onu (boğazlamak için) yüz üstü yere yatırınca ona, şöyle seslendik: “Ey İbrahim!” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ne zaman ki ikisi de bu şekilde Allah'a teslim oldular, İbrahim oğlunu şakağı üzerine yatırdı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Vaktâ ki bu suretle ikisi de teslim oldular ve onu tuttu şakağına yıktı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Vaktâkî bu suretle ikisi de (Allahın emrine) râm oldular, (İbrâhîm) onu alnı üzere yıkdı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 103,104,105,106. Böylece (ikisi de) teslîm olup (İbrâhîm) onu alnının bir tarafı (yere gelecek şekilde, yanı) üzerine yere yatırınca, artık ona: “Ey İbrâhîm! Hakikaten rüyâya sadâkat gösterdin! İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız. Şübhesiz ki bu, gerçekten apaçık bir imtihandır!” diye seslendik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Vakta ki, bu suretle ikisi de, (baba-oğul Allah'ın emrine) teslim oldular. İbrahim, çocuğu yanı üzerine yıktı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Vaktâ ki, ikisi de inkiyâd ettiler ve O'nu alnının bir yanı üzerine yatırdı. |
11. | Ümit Şimşek Meali | İkisi de Allah'ın emrine teslim oldu ve İbrahim oğlunu yüzükoyun yere yatırdı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So when they had both submitted their wills (to Allah., and he had laid him prostrate on his forehead (for sacrifice), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 103. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...