# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَبَشَّرْنَاهُ بِغُلَامٍ حَل۪يمٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Febeşşernâhu biġulâmin halîm(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Biz de ona yumuşak huylu, aklı başında bir oğul müjdeledik. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İşte o zaman biz onu uslu bir oğul ile müjdeledik. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Biz de ona yumuşak huylu bir oğlan müjdeledik. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Biz de kendisine yumuşak huylu bir oğul müjdeledik. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Biz de ona uslu bir oğul müjdeledik |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Biz de ona çok uysal bir oğul müjdesini verdik. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine (biz de) onu halîm bir oğul (olan İsmâîl) ile müjdeledik. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz de ona uysal bir oğul müjdeledik. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Biz de onu pek yumuşak tâbiatli bir oğul ile müjdeledik. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz de ona yumuşak huylu bir oğul müjdesi verdik. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So We gave him the good news of a boy ready to suffer and forbear. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 101. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...