# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتّٰى ح۪ينٍۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fetevelle ‘anhum hattâ hîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rasûlüm! Bir süre için sen onları kendi hâline bırak. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Onun için sen bir süreye kadar onlara aldırma. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bir süreye kadar onlara aldırış etme. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | O hâlde, bir süreye kadar onlardan yüz çevir |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onun için sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onun için yüz çevir de onlardan bir zamana kadar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Onun için (Habîbim) sen bir zamana kadar onlardan yüz çevir, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | (Ey Habîbim!) Onun için bir zamâna kadar onlardan yüz çevir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onun için bir zamana kadar o kâfirlerden yüz çevir (Rasûlüm). |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık sen, onlardan (O muhaliflerden) bir zamana kadar yüz çevir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Şimdi sen bir süre için onları kendi haline bırak. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So turn thou away from them for a little while, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 174. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...