# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | يَقُولُ اَئِنَّكَ لَمِنَ الْمُصَدِّق۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Yekûlu e-inneke lemine-lmusaddikîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Yanıma gelir, iğneli iğneli: «Sen de mi» derdi, «yeniden dirileceğimize inanıyorsun?»” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 52, 53. Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın? Biz ölüp kemik, sonra da toprak haline geldiğimiz zaman (diriltilip) cezalanacak mıyız? |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 51,52,53. İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | “Sen de tekrar dirilmeyi tasdik edenlerden misin?” derdi. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Derdi ki: "Sen gerçekten inananlardan mısın?" |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Derdi: sen cidden inananlardan mısın? |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | (Bana:) «Gerçek sen de (tekrar dirilmiye) kat'î inananlardan mısın?» derdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “(Bana:) 'Gerçekten sen, (dirilmeyi) tasdîk edenlerden misin?' derdi.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Bana) derdi ki, sen cidden (hesab gününe) inananlardan mısın? |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Derdi ki: «Sen de hakikaten tasdik edenlerden misin?» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Derdi ki: Sen de inanıyor musun, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "Who used to say, ´what! art thou amongst those who bear witness to the Truth (of the Message)? |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 52. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...