# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe-innekum vemâ ta’budûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Ey müşrikler! Siz de, taptıklarınız da, |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 161, 162, 163. Sizler ve taptığınız şeyler! Hiçbiriniz, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah'a karşı azdırıp saptıramazsınız. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 161,162,163. Sizler ve taptığınız şeyler, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah'a karşı azdırıcı değilsiniz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 161,162,163. (Ey müşrikler!) Ne siz ve ne de taptıklarınız, cehenneme gireceklerden başkasını kandırıp Allah’ın yolundan saptırabilirsiniz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | 161,162,163. Çünkü siz ve taptıklarınız, kendiliğinden cehenneme saldıran kimseden başkasını, Allah'a karşı kandırıp, saptıramazsınız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Çünkü siz ve taptıklarınız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Ne siz, ne de tapmakda olduklarınız, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 161,162. Artık gerçekten siz ve tapmakta olduklarınız, siz (hiç kimseyi) O'na (Allah'a)karşı fitneye düşürecek kimseler değilsiniz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | (Ey Mekke'liler), siz ve Allah'dan başka taptıklarınız, |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık şüphe yok ki, siz ve ibadet ettiğiniz şeyler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Siz de, taptıklarınız da, |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For, verily, neither ye nor those ye worship- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 161. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...