# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ قَٓائِلٌ مِنْهُمْ اِنّ۪ي كَانَ ل۪ي قَر۪ينٌۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle kâ-ilun minhum innî kâne lî karîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | İçlerinden biri şöyle anlatır: “Sahi, benim çok yakın bir arkadaşım vardı.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | İçlerinden biri: «Benim, bir arkadaşım vardı» der. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 51,52,53. İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | İçlerinden biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İçlerinden bir sözcü der ki: "Gerçekten benim bir arkadaşım vardı." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | İçlerinden bir söyliyen «benim der: bir karînim vardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İçlerinden bir sözcü der ki : «Hakıykat, benim (dünyâda) bir arkadaşım vardı. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | İçlerinden konuşan biri şöyle der: “Doğrusu benim (dünyada) bir yakınım vardı.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İçlerinden bir sözcü şöyle der: “- Gerçekten benim (dünyada) bir arkadaşım vardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlardan birisi der ki: «Benim (dünyada iken) muhakkak bir arkadaşım var idi.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sohbete katılanlardan biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | One of them will start the talk and say: "I had an intimate companion (on the earth), |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 51. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...