# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِذَا رَاَوْا اٰيَةً يَسْتَسْخِرُونَۖ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-iżâ raev âyeten yestesḣirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gerçeği ortaya koyan bir mûcize görseler, kendileri onunla alay ettikleri gibi, başkalarını da alay etmeye çağırıyorlar. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bir mucize görseler alay ederler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Bir mucize gördüklerinde onu eğlenceye alırlar. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bir mucize gördükleri zaman onu alaya alıyorlar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir mucize gördükleri zaman da eğlenceye alıyorlar. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bir mu'cize gördükleri vakıt da eğlence yerine tutuyorlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bir mu'cize gördükleri vakit (onu) eğlenceye tutarlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Ve bir mu'cize gördükleri zaman, (onunla) alay etmek istiyorlar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bir mucize gördükleri vakit de eğlenceye alıyorlar. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve bir mûcize gördükleri vakit de onunla istihzâ eder dururlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Bir âyet gördüklerinde de alaya alıyorlar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And, when they see a Sign, turn it to mockery, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 14. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: لِلّٰهِ مُلْكُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا ف۪يهِنَّۜ وَهُوَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ Göklerin, yerin ve bunlardaki ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَوْمَ يَجْمَعُ اللّٰهُ الرُّسُلَ فَيَقُولُ مَاذَٓا اُجِبْتُمْۜ قَالُوا لَا عِلْمَ لَنَاۜ اِنَّكَ اَنْتَ عَلَّامُ الْغُيُو ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا عَلَيْكُمْ اَنْفُسَكُمْۚ لَا يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ اِذَا اهْتَدَيْتُمْۜ اِلَى اللّٰهِ مَ ...
Ayet-i kerimede buyrulur: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ فَاتَّقُوا اللّٰهَ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْب ...
Ayet-i kerimede buyrulur: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْاَنْصَابُ وَالْاَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْ ...
Nisâ sûresi Medine’de nâzil olmuştur, 176 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen ve “kadınlar” mânasına gelen اَلنِّسَاءُ (Nisâ) kelimesinden alır. A ...