# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ هٰذَا لَهُوَ الْفَوْزُ الْعَظ۪يمُ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne hâżâ lehuve-lfevzu-l’azîm(u) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Şüphesiz en büyük başarı ve kurtuluş işte budur!” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 58, 59, 60, 61. Birinci ölümümüz hariç, bir daha biz ölmeyecek ve bir daha azap görmeyecek değil miyiz? Şüphesiz bu, büyük kurtuluştur. Çalışanlar, böylesi bir kurtuluş için çalışsın. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | İşte büyük kurtuluş şüphesiz budur. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Şüphesiz bu (cennetteki nimetlere ulaşmak) büyük bir başarıdır. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte bu büyük kurtuluştur. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bu işte hiç şübhesiz o büyük murad, büyük kurtuluş |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Muhakkak ki bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Şübhesiz ki bu, elbette büyük kurtuluşun ta kendisidir! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | İşte bu, şübhe yok ki en büyük kurtuluştur. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, bu, elbette en büyük bir kurtuluştur. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Asıl büyük bahtiyarlık işte budur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Verily this is the supreme achievement! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 60. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...
En‘âm suresinin 59. ayetinde buyrulur: وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَۜ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِۜ وَمَا ت ...