# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّهُمْ كَانُٓوا اِذَا ق۪يلَ لَهُمْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ يَسْتَكْبِرُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | İnnehum kânû iżâ kîle lehum lâ ilâhe illa(A)llâhu yestekbirûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Onlara: “Allah’tan başka ilâh yok” dendiği zaman büyüklük taslıyorlardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Çünkü onlara: Allah'tan başka tanrı yoktur, denildiği zaman kibirle direnirlerdi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onlara: "Allah'tan başka tanrı yoktur" denildiği zaman şüphesiz büyüklenirler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Çünkü onlar, kendilerine, “Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur” denildiği zaman, inanmayıp büyüklük taslıyorlardı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Çünkü onlar, kendilerine: "Allah'tan başka ilâh yoktur" denildiği zaman kafa tutuyorlardı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Çünkü onlar «la ilahe illallah» denildiği zaman kafa tutuyorlardı |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Çünkü onlar «Allahdan başka hiçbir Tanrı yok» denildiği vakit büyüklük taslarlardı, |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Çünki onlar kendilerine: “Allah'dan başka ilâh yoktur” denildiği zaman, büyüklük taslıyorlardı. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Çünkü onlara: “- Allah'dan başka hiç bir ilâh yoktur.” denildiği zaman, baş kaldırıyorlardı; |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki onlara, «Allah'tan başka ilâh yoktur,» denildiği vakit tekebbürde bulunurlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlara “Allah'tan başka tanrı yok” denince büyüklük taslıyorlardı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | For they, when they were told that there is no god except Allah, would puff themselves up with Pride, |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 35. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...