# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَتَوَلَّوْا عَنْهُ مُدْبِر۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fetevellev ‘anhu mudbirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Halk, kendilerine bulaşır korkusuyla onu bırakıp arkalarını döndüler ve gittiler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Ona arkalarını dönüp gittiler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Onu bırakıp gittiler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bunun üzerine arkalarını dönüp ondan uzaklaştılar. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O zaman arkalarını dönerek başından kaçışıverdiler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | O vakıt arkalarını dönerek başından kaçışıverdiler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | O vakit ona arkalarını dönüb uzaklaşdılar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine (kavmi kendilerine de bulaşır korkusuyla) arkalarını dönen kimseler olarak ondan kaçtılar. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | O vakit (yanında bulunanlar) arkalarını dönerek başından kaçıverdiler. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hemen ondan arkalarını çevirmişler olarak uzaklaştılar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Onlar da arkalarını dönüp gittiler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | So they turned away from him, and departed. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 90. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...