# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَقِفُوهُمْ اِنَّهُمْ مَسْؤُ۫لُونَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Vekifûhum innehum mes-ûlûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Durdurun, tutuklayın onları! Çünkü onlar yaptılarından hesaba çekilecekler.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 22, 23, 24. (Allah, meleklerine emreder:) Zalimleri, onların aynı yoldaki arkadaşlarını ve Allah'tan başka tapmış oldukları putlarını toplayın. Onlara cehennemin yolunu gösterin. Onları tutuklayın, çünkü onlar sorguya çekilecekler! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Onları durdurun; çünkü kendilerinden daha da sorulacaktır." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | 22,23,24. Allah, meleklere şöyle emreder: “Zulmedenleri, eşlerini ve Allah’ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ve durdurun onları, çünkü sorguya çekilecekler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Ve tevkıyf edin onları, çünkü sor guya çekilecekler |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | «Onları habsedin. Çünkü onlar mes'uldürler». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Ve tutun onları! Çünki onlar, sorguya çekilecek kimselerdir.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Ve onları habsedin (tutuklayın); çünkü onlar sorguya çekilecekler.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onları tevkif ediniz. Şüphe yok ki, onlar sorguya çekilecek kimselerdir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Tutuklayın onları; çünkü sorguya çekilecekler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "But stop them, for they must be asked: |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. Sâffât Sûresi 24. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Ayet-i kerimede buyrulur: اَلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَلَمْ يَلْبِسُٓوا ا۪يمَانَهُمْ بِظُلْمٍ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمُ الْاَمْنُ وَهُمْ مُهْتَدُونَ۟ İman edip ...
Şifa; deva demektir. Şifa; insanın hastalıktan kurtulması, sıhhat bulması, iyilik bulması anlamlarına gelir. Peki hastalara ne şifa olur? KUR’AN’DA G ...
Vakıa Suresi Mekke’de nâzil olmuştur. 96 ayettir. İsmini, kıyametin isimlerinden biri olan ve “hâdise, olay” gibi mânalara gelen birinci âyetteki (vâk ...
Ayet-i kerimede buyrulur: اِنّ۪ي وَجَّهْتُ وَجْهِيَ لِلَّذ۪ي فَطَرَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ حَن۪يفًا وَمَٓا اَنَا۬ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۚ Ben hakka ...
Ayet-i kerimede şöyle buyrulur: وَاَنْ اَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّقُوهُۜ وَهُوَ الَّذ۪ٓي اِلَيْهِ تُحْشَرُونَ Bir de bize, “Namazı dosdoğru kılın v ...
En‘âm suresinin 68. ayetinde buyrulur: وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذ۪ينَ يَخُوضُونَ ف۪ٓي اٰيَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّٰى يَخُوضُوا ف۪ي حَد۪يثٍ غَيْرِ ...