# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا سَنَسْتَدْرِجُهُمْ مِنْ حَيْثُ لَا يَعْلَمُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Velleżîne keżżebû bi-âyâtinâ senestedricuhum min hayśu lâ ya’lemûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, biz onları hiç farkına varmayacakları şekilde ve hiç bilmeyecekleri bir yerden adım adım helâke yuvarlayacağız. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilmeyecekleri yerden yavaş yavaş helâke götüreceğiz. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Ayetlerimizi yalan sayanları, bilmedikleri yönden, ağır ağır sonuçlarına yaklaştıracağız. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, biz onları bilemeyecekleri bir yerden yavaş yavaş felakete götüreceğiz. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Âyetlerimizi inkâr edenlere gelince, biz onları, bilemiyecekleri yönlerden derece derece düşüşe yuvarlayacağız. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Âyetlerimizi tekzib etmekte olanlar ise biz onları bilemiyecekleri cihetten istidrac ile yuvarlıyacağız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Âyetlerimizi yalan sayanları biz bilmeyecekleri nokta (lardan derece derece (yavaş yavaş) helake yaklaşdırırız. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Âyetlerimizi yalanlayanları ise, bilmedikleri yerden yavaş yavaş (helâke)yaklaştırırız. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Biz, âyetlerimizi (Kur'an'ı) yalanlıyanları, bilemiyecekleri yönden azar azar helâke yaklaştırırız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o kimseler ki, Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler, işte onları bilmez oldukları cihetten yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Âyetlerimizi yalanlayanları ise, hiç ummadıkları bir yönden yavaş yavaş helâke yaklaştıracağız. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Those who reject Our signs, We shall gradually visit with punishment, in ways they perceive not;(1154-A) |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 182. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...