# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ ف۪يهَا تَحْيَوْنَ وَف۪يهَا تَمُوتُونَ وَمِنْهَا تُخْرَجُونَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle fîhâ tahyevne vefîhâ temûtûne veminhâ tuḣracûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Orada yaşayacak, orada ölecek ve kıyâmet günü yeniden oradan diriltilip çıkarılacaksınız.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız» dedi. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Orada yaşar, orada ölür ve oradan dirilip çıkarılırsınız" dedi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Allah, dedi ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız!" dedi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Buyurdu ki onda yaşıyacaksınız ve onda öleceksiniz ve ondan çıkarılacaksınız |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Dedi ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz, yine oradan (dirilib) çıkarılacaksınız». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız!” buyurdu. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Allah buyurdu ki, orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan dirilip çıkarılacaksınız. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Buyurdu ki: «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan çıkarılacaksınızdır.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Orada yaşar, orada ölür, oradan çıkarılırsınız.” |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | He said: "Therein shall ye live, and therein shall ye die; but from it shall ye be taken out (at last)." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 25. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 51. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 51. Ayet Arapça: اِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِن۪ينَ اِذَا دُعُٓوا اِلَى اللّٰهِ و ...
Nûr sûresinin 41. âyetinde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 41. Ayet Arapça: اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ يُسَبِّحُ لَهُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَا ...
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...