# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَعَقَرُوا النَّاقَةَ وَعَتَوْا عَنْ اَمْرِ رَبِّهِمْ وَقَالُوا يَا صَالِحُ ائْتِنَا بِمَا تَعِدُنَٓا اِنْ كُنْتَ مِنَ الْمُرْسَل۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Fe’akarû-nnâkate ve’atev ‘an emri rabbihim ve kâlû yâ sâlihu-/tinâ bimâ ta’idunâ in kunte mine-lmurselîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Derken o dişi deveyi kesip öldürdüler, böylece Rablerinin emrinden dışarı çıktılar ve: “Ey Sâlih, eğer gerçekten sen peygamberlerden isen bizi tehdit edip durduğun azabı getir de görelim!” diye meydan okudular. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Derken o dişi deveyi ayaklarını keserek öldürdüler ve Rablerinin emrinden dışarı çıktılar da: Ey Salih! Eğer sen gerçekten peygamberlerdensen bizi tehdit ettiğin azabı bize getir, dediler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 76,77. Büyüklük taslayanlar, "Sizin inandığınızı biz inkar ediyoruz" dediler ve dişi deveyi kesip devirdiler; Rablerinin buyruğuna baş kaldırdılar, "Ey Salih, eğer sen peygambersen bizi tehdit ettiğin azaba uğrat bakalım" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Nihayet deveyi kestiler, Rablerinin emrine karşı geldiler ve “Ey Salih! Sen eğer (dediğin gibi) peygamberlerden isen, haydi bizi tehdit ettiğin azabı getir” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Derken dişi deveyi boğazladılar ve Rablerinin buyruğundan dışarı çıktılar; "Ey Sâlih, eğer hakikaten elçilerdensen, bizi tehdit ettiğin (o azabı) bize getir! "dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Derken o nâkayı tepelediler ve rablarının emrinden tuğyan ettiler ve dediler ki: Hey Sâlih, sen gerçek mürselînden isen bizi tehdid etmekte olduğun azâbı getir görelim |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Derken o dişi deveyi, ayaklarını keserek, öldürdüler. Rablerinin emrinden (uzaklaşıb) isyan etdiler ve: «Saalih, eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi tehdîd edib durduğun azabı getir bize» dediler. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Derken o dişi deveyi kesip Rablerinin emrine karşı (haddi aşarak) isyân ettiler ve dediler ki: “Ey Sâlih! Eğer peygamberlerden isen, bizi (kendisiyle) tehdîd etmekte olduğun(azâb)ı bize getir!” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Nihayet o dişi deveyi öldürdüler. Rablerinin emrinden çıkıp isyan ettiler ve şöyle dediler: “- Ey Salih, sen, gerçek Peygamberlerdensen, bizi kendisiyle korkutmakta olduğun şeyi (azabı), bize getir bakalım.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sonra o dişi deveyi boğazladılar, ve Rablerinin emrinden tekebbürde bulunup kaçındılar ve «Ey Sâlih! Eğer sen gönderilmiş peygamberlerden isen bizi korkutur olduğun şeyi bize getir» dediler. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Ve deveyi keserek Rablerinin emrinden çıktılar ve “Ey Salih, eğer sen peygamberlerden isen, bize vaad ettiğini getir de görelim” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then they ham-strung the she-camel, and insolently defied the order of their Lord, saying: "O Salih! bring about thy threats, if thou art a messenger (of Allah.!)" |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 77. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Hac suresinin 63. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 63. Ayet Arapça: ِ اَلَمْ تَرَ اَنَّ اللّٰهَ اَنْزَلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءًۘ فَتُصْبِحُ الْا ...
Kur’an-ı Kerim’i okurken nerede durulup nerede geçilmesi gerektiğini bize gösteren duraklar mevcuttur. Bunlara “vakıf” denir. Vakıf; Kur’ân-ı Kerim ok ...
Hac suresinin 55. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 55. Ayet Arapça: ِ وَلَا يَزَالُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا ف۪ي مِرْيَةٍ مِنْهُ حَتّٰى تَأْتِيَهُمُ ال ...
Hac suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 46. Ayet Arapça: ِ اَفَلَمْ يَس۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَٓ ...
Hac suresinin 35. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 35. Ayet Arapça: ِ اَلَّذ۪ينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِر۪ينَ عَلٰى ...
Hac suresinin 30. ayetinde şöyle buyrulur: Hac Suresi 30. Ayet Arapça: ِ ذٰلِكَۗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّه ...