# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَلَقَدْ مَكَّنَّاكُمْ فِي الْاَرْضِ وَجَعَلْنَا لَكُمْ ف۪يهَا مَعَايِشَۜ قَل۪يلًا مَا تَشْكُرُونَ۟ | |
Türkçe Okunuşu * | Velekad mekkennâkum fî-l-ardi vece’alnâ lekum fîhâ me’âyiş(e)(k) kalîlen mâ teşkurûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Gerçek şu ki sizi yeryüzüne yerleştirdik; orada sizin için geçim vasıta ve kaynakları var ettik. Fakat siz ne kadar az şükrediyorsunuz! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Doğrusu biz sizi yeryüzüne yerleştirdik ve orada size geçim vasıtaları verdik. Ne kadar da az şükrediyorsunuz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Sizi yeryüzünde yerleştirdik ve orada size geçimlikler yarattık. Öyleyken pek az şükrediyorsunuz. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Andolsun, size yeryüzünde imkân ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkânları da yarattık. Ama siz ne kadar az şükrediyorsunuz! |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Doğrusu Biz sizi yeryüzünde, yerleştirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz! |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Şanım hakkı için sizi Arzda yerleştirdik ve sizin için onda bir çok geçimlikler yaptık, siz pek az şükrediyorsunuz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Andolsun, sizi yer (yüzün) de yerleşdirmişiz, size orada bir çok geçim vasıtaları yaratmışızdır. Ne az şükredersiniz! |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Celâlim hakkı için, size yeryüzünde imkân verdik (orada yerleştirdik) ve orada sizin için geçim vâsıtaları kıldık. (Siz ise) ne kadar az şükrediyorsunuz! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Andolsun ki, sizi, yeryüzünde yerleştirdik ve sizin için orada bir çok geçim imkânları hazırladık. Siz ne az şükrediyorsunuz!... |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Andolsun ki, sizi yerde yerleştirdik ve size orada birçok maişet vasıtaları vücuda getirdik, siz ise pek az şükredersiniz. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Biz sizi yeryüzünde yerleştirip orada sizin için geçim vasıtaları yarattık. Oysa siz pek az şükrediyorsunuz. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | It is We Who have placed you with authority on earth, and provided you therein with means for the fulfilment of your life: small are the thanks that ye give! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 10. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...