# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَمِنْ قَوْمِ مُوسٰٓى اُمَّةٌ يَهْدُونَ بِالْحَقِّ وَبِه۪ يَعْدِلُونَ | |
Türkçe Okunuşu * | Vemin kavmi mûsâ ummetun yehdûne bilhakki vebihi ya’dilûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Mûsâ’nın kavmi içinde hakkı anlatıp onunla insanlara doğru yolu gösteren ve yine hakka dayanarak doğruluğu ve adâleti uygulayan bir topluluk vardı. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Musa'nın kavminden hak ile doğru yolu bulan ve onun sayesinde âdil davranan bir topluluk vardır. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Musa'nın milletinden bir topluluk hakkı gösterirler ve onunla hükmederlerdi. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Mûsâ’nın kavminden (insanları) hak ile doğru yola ileten ve onunla adaletli davranan bir topluluk da vardı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa'nın kavminden doğru yolu gösteren ve doğrulukla adalet yapan bir topluluk da vardı. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Evet, Musânın kavminden bir ümmet de var ki hakka irşad ederler ve onunla adalet yaparlar |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Musânın kavminden bir cemâat vardır ki (halkı) hakka irşâd ederler, onunla (hükümde) adalet yaparlar. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Mûsâ'nın kavminden bir cemâat de vardır ki, (insanlara) hak ile doğru yolu gösterirler ve onunla adâleti tatbîk ederler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Mûsa'nın kavminden, insanları doğru yola götürür ve hak ile adâlet yapar bir topluluk vardı. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Mûsa'nın kavminden bir cemaat de vardır ki, hak ile hidâyete erdirirler ve hak ile adâlette bulunurlar. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa'nın kavminden bir topluluk da var ki, hak sözle insanlara doğru yolu gösterir ve hak ile hükmederek adalet ederler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Of the people of Moses there is a section who guide and do justice in the light of truth. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 159. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...