# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ اِنَّهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ | |
Türkçe Okunuşu * | Ve-immâ yenzeġanneke mine-şşeytâni nezġun feste’iż bi(A)llâh(i)(c) innehu semî’un ‘alîm(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Eğer şeytandan gelen bir vesvese seni dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. Çünkü O, hakkıyla işiten, kemâliyle bilendir. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Eğer şeytanın fitlemesi seni dürterse hemen Allah'a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Şeytan seni dürtecek olursa Allah'a sığın, doğrusu O işitir ve bilir. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Eğer şeytandan bir kışkırtma seni dürterse, hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer şeytandan bir vesvese, bir gıcık gelirse hemen Allah'a sığın. Muhakkak ki, Allah hakkıyla işiten, kemaliyle bilendir. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Her ne zamanda Şeytandan bir gıdık seni gıdıklayacak olursa hemen Allaha istiaze eyle, o şüphesiz semi'dir alîmdir |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Eğer şeytandan bir fit (gelib) seni dürterse hemen Allaha sığın. Çünkü O, hakkıyle işidici, tam bilicidir. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Eğer şeytandan (gelen) bir vesvese seni dürtecek olursa, hemen Allah'a sığın!Çünki O, Semî' (herşeyi işiten)dir, Alîm (herşeyi hakkıyla bilen)dir. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Eğer şeytandan bir engel, seni, emrolunduğun şeyi yapmaktan çevirecek olursa, hemen Allah'a sığın. Çünkü O, (söylenenleri) hakkıyla işitendir, kalblerindekini tam bilendir. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve eğer seni şeytan tarafından bir vesvese gıdıklayacak olursa hemen Allah Teâlâ'ya sığın. Şüphe yok ki, O (Allah) bihakkın işiticidir, tamamıyla bilicidir. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Şeytandan sana bir kışkırtma geldiğinde Allah'a sığın. Çünkü O herşeyi işiten, herşeyi bilendir. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | If a suggestion from Satan assail thy (mind), seek refuge with Allah. for He heareth and knoweth (all things). |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 200. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 81. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 81. Ayet Arapça: وَلِسُلَيْمٰنَ الرّ۪يحَ عَاصِفَةً تَجْر۪ي بِاَمْرِه۪ٓ اِلَى الْاَرْضِ ...
"Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih eder. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır." (Saf Sûresi ...
"Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra g ...
Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...
"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...
Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...