# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَاَلْقٰى عَصَاهُ فَاِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُب۪ينٌۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Feelkâ ‘asâhu fe-iżâ hiye śu’bânun mubîn(un) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Bunun üzerine Mûsâ asasını yere attı; o birdenbire apaçık, kocaman bir yılan kesiliverdi. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Bunun üzerine Musa asasını yere attı. O hemen apaçık bir ejderha oluverdi! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 107,108. Musa, asasını yere atar atmaz apaçık bir yılan (ejderha) oluverdi; elini çıkardı, bakanlar bembeyaz olduğunu gördüler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Bunun üzerine Mûsâ, asasını yere attı. Bir de ne görsünler, apaçık bir ejderha. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bunun üzerine Musa, asâsını yere bırakıverdi, o da birdenbire kocaman bir ejderha kesiliverdi. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Bunun üzerine asasını bırakıverdi, ne baksın o koskoca bir ejderha kesiliverdi |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Bunun üzerine (Musa) asasını bırakdı, bir de ne görsünler: O, apaçık bir ejderhâdır. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Bunun üzerine (Mûsâ) asâsını (yere) bıraktı. Bir de baktılar ki, o, apaçık bir ejderhâ! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Bunun üzerine Mûsa, asâsını yere bıraktı. Hemen o anda asâ, kocaman bir ejderha oluverdi. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bunun üzerine âsâsını bıraktı. Âsâ hemen apaçık bir ejderha oluverdi. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Musa asâsını attığında o koca bir yılan kesiliverdi. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Then (Moses) threw his rod, and behold! it was a serpent, plain (for all to see)! |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 107. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...
Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...
Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...
"Gerçekten biz Âdemoğullarını şerefli kıldık, onlara karada ve denizde kendilerini taşıyacak vasıtalar lutfettik, onları temiz ve hoş nimetlerle rız ...
Enbiya suresinin 22. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 22. Ayet Arapça: لَوْ كَانَ ف۪يهِمَٓا اٰلِهَةٌ اِلَّا اللّٰهُ لَفَسَدَتَاۚ فَسُبْحَانَ ...
Enbiya suresinin 7. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 7. Ayet Arapça: وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالًا نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُ ...