# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | اِنَّ وَلِيِّيَ اللّٰهُ الَّذ۪ي نَزَّلَ الْكِتَابَۘ وَهُوَ يَتَوَلَّى الصَّالِح۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | İnne veliyyiya(A)llâhu-lleżî nezzele-lkitâb(e)(s) vehuve yetevellâ-ssâlihîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | “Şüphesiz ki benim dost ve yardımcım, Kur’an’ı indiren Allah’tır. O, bütün iyi kulları koruyup gözetir.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Şüphesiz ki, benim koruyanım Kitab'ı indiren Allah'tır. Ve O bütün salih kullarını görüp gözetir. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | "Çünkü benim dostum, Kitap'ı indiren Allah'tır. O, iyileri dost edinir." |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Çünkü benim velim, Kitab’ı (Kur’an’ı) indiren Allah’tır. O, bütün salihlere velilik eder. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Zira benim velim, o kitabı indiren Allah'tır. Ve O, salih kullarına sahip çıkar." |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Zira benim veliym o kitâb indiren Allahtır ve o hep salih kullarına velilik eder |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Çünkü benim velîm, o kitabı indiren Allahdır ve O, bütün saalihlere de velilik ediyor. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | “Şübhesiz ki benim velîm (dost ve yardımcım), Kitâb'ı (Kur'ân'ı) indiren Allah'dır ve O, bütün sâlih kimselere velîlik eder.” |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Çünkü size karşı benim yardımcım, Kur'an'ı indiren Allah'dır ve o bütün salihlere de yardım eder. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, benim velîm, o kitabı indirmiş olan Allah Teâlâ'dır ve O, bütün sâlihlere velîlik eder. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Benim dostum ve yardımcım, kitabı indirendir. Bütün iyi kulları koruyup gözeten de Odur. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | "For my Protector is Allah, Who revealed the Book (from time to time), and He will choose and befriend the righteous. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 196. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...
Müminûn suresinin 29. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 29. Ayet Arapça: ِ وَقُلْ رَبِّ اَنْزِلْن۪ي مُنْزَلًا مُبَارَكًا وَاَنْتَ خَيْرُ الْمُ ...