# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | وَاذْكُرْ رَبَّكَ ف۪ي نَفْسِكَ تَضَرُّعًا وَخ۪يفَةً وَدُونَ الْجَهْرِ مِنَ الْقَوْلِ بِالْغُدُوِّ وَالْاٰصَالِ وَلَا تَكُنْ مِنَ الْغَافِل۪ينَ | |
Türkçe Okunuşu * | Veżkur rabbeke fî nefsike tedarru’an veḣîfeten vedûne-lcehri mine-lkavli bilġuduvvi vel-âsâli velâ tekun mine-lġâfilîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Rabbini sabah akşam içten içe, boyun büküp yalvara yakara, derin bir ürpertiyle ve ancak kendin işitebileceğin bir sesle zikret! Sakın gâfillerden olma! |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kendi kendine, yalvararak ve ürpererek, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam Rabbini an. Gafillerden olma. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Rabbini gönülden ve korkarak içinden hafif bir sesle sabah akşam an, gafillerden olma. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabah-akşam zikret ve gafillerden olma. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sabah akşam demeden, kendi içinden, korkarak ve yalvararak, alçak sesle Rabbini an ve gafillerden olma. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Hem de sabahleyin ve akşamları içinden tazarru' ile gizlice ve cehrin mâdunu sesle rabbını zikret de gafillerden olma |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Rabbini, içinden, yalvararak, ve korkarak, (fakat) yüksek olmayan bir sesle sabah ve akşam an. Gâafillerden olma. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Hem Rabbini, içinden yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle sabahakşam zikret; ve sakın gafillerden olma! |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Sabah ve akşam, içinden yalvararak ve korkarak, aşikâreden (içten hafif) bir sesle Rabbini an (dua ve zikret). Gâfillerden olma. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Rabbini içinden yalvararak ve korkarak ve cehren kıraatın dûnunda olarak sabahları ve akşamları zikret ve gâfillerden olma. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Sabah akşam, yalvararak ve ürpererek, sesini yükseltmeden, için için Rabbini an; sakın gafillerden olma. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | And do thou (O reader!) Bring thy Lord to remembrance in thy (very) soul, with humility and in reverence, without loudness in words, in the mornings and evenings; and be not thou of those who are unheedful. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 205. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَمْ تَرَ كَيْفَ ضَرَبَ اللّٰهُ مَثَلًا كَلِمَةً طَيِّبَةً كَشَجَرَةٍ طَيِّبَةٍ اَصْلُهَا ثَابِتٌ وَفَرْعُهَا فِي السَّم ...
Kur’ân-ı Kerîm’in kâmilen tahsîli için şu üç merhaleye riâyet edilmelidir: KUR’AN’IN TAHSİLİ İÇİN 3 MERHALE Doğru Bir Şekilde Yüzünden Okuma; Ti ...
İbrahim suresinin 3. ayetinde şöyle buyrulur: “Onlar, dünya hayatını sevip âhiret hayatına tercih ederler. İnsanları Allah yolundan uzaklaştırmaya ve ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَمَا لَنَٓا اَلَّا نَتَوَكَّلَ عَلَى اللّٰهِ وَقَدْ هَدٰينَا سُبُلَنَاۜ وَلَنَصْبِرَنَّ عَلٰى مَٓا اٰذَيْتُمُونَاۜ وَعَلَ ...
Âhiret kazancının dünya kazancına göre ölçüye sığmaz kıymette ve ebedî olduğunu bilen ashâb-ı kirâm, ebedî saâdet sermâyesi kazanmanın lezzet ve halâv ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...