# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالُٓوا اَرْجِهْ وَاَخَاهُ وَاَرْسِلْ فِي الْمَدَٓائِنِ حَاشِر۪ينَۙ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâlû ercih veeḣâhu veersil fî-lmedâ-ini hâşirîn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Şöyle dediler: “Onu ve kardeşi Hârûn’u alıkoy; şehirlere de tellâllar gönder.” |
2. | Diyanet Vakfı Meali | 111, 112. Dediler ki: Onu da kardeşini de beklet; şehirlere toplayıcılar (memurlar) yolla. Bütün bilgili sihirbazları sana getirsinler. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | 111,112. "Onu ve kardeşini eğle; şehirlere toplayıcılar gönder, bütün bilgin sihirbazları sana getirsinler" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Onlar şöyle dediler: “Mûsâ’yı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla.” |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar da "onu ve kardeşini beklet, şehirlere de toplayıcılar gönder." dediler. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Onu ve kardeşini dediler: eğle, ve şehirlere toplayıcılar yolla |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | 111,112. Dediler ki: «Onunla kardeşini alıkoy, şehirlere toplayıcılar yolla da bilgiç sihirbaz (lar) in hepsini getirsinler sana». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | 111,112. (Onlar da:) “Onu ve kardeşini (Hârûn'u) beklet ve şehirlere toplayıcılar gönder! Bütün bilgin sihirbazları sana getirsinler!” dediler. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Onlar: “- Mûsa'yı ve kardeşini (Harûn'u) alıkoy ve şehirlere toplayıcılar yolla: |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Onu ve kardeşini alıkoy, ve şehirlere toplayıcılar yolla.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | “Onu ve kardeşini alıkoy,” dediler. “Şehirlere de tellâllar çıkar. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | They said: "Keep him and his brother in suspense (for a while); and send to the cities men to collect- |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 111. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
YAPMAKTA OLDUĞU İYİLİĞİ DEVAM ETTİRMEKLE İLGİLİ ÂYETLER “Bir toplum inanç ve davranışlarını değiştirmedikçe, Allah da onların durumunu değiştirme ...
Müminûn suresinin 84. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 84. Ayet Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَٓا اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ Müm ...
Teğâbün sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 18 âyettir. İsmini, 9. âyette geçen ve “aldanma, aldatma, kar-zarar” mânasına gelen اَلتَّغَابُنُ (teğâbün) k ...
Müminûn suresinin 62. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 62. Ayet Arapça: ِ وَلَا نُكَلِّفُ نَفْسًا اِلَّا وُسْعَهَا وَلَدَيْنَا كِتَابٌ يَنْطِ ...
Müminûn suresinin 53. ayetinde şöyle buyrulur: Müminûn Suresi 53. Ayet Arapça: ِ فَتَقَطَّعُٓوا اَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ زُبُرًاۜ كُلُّ حِزْبٍ بِمَا لَ ...
Yâsîn sûresi, Mekke’de nâzil olmuştur. 83 âyettir. İsmini birinci âyette geçen يٰسٓ (Yâsîn) kelimesinden alır. Resmî sıralamada 36, iniş sırasına gör ...