# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | فَوَقَعَ الْحَقُّ وَبَطَلَ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَۚ | |
Türkçe Okunuşu * | Feveka’a-lhakku vebetale mâ kânû ya’melûn(e) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Böylece gerçek ortaya çıktı ve diğerlerinin yaptığı sihirler boşa gitti. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Böylece gerçek ortaya çıktı ve onların yapmakta oldukları yok olup gitti. |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Hak tahakkuk etti, onların yaptıkları boşa gitti. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Böylece hak yerini buldu ve onların yapmış oldukları şeylerin hepsi boşa çıktı. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Artık hakikat ortaya çıkmış ve onların bütün yaptıkları boşa gitmişti. |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Artık hak meydana çıktı ve onların bütün yaptıkları hiçe gitti |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | İşte, bu suretle hak yerini buldu, onların yapmakda oldukları şeyler de bir hiç olub gitdi. |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Böylece hakikat ortaya çıktı ve yapmakta oldukları şeyler (sihirler) boşa gitti. |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Artık hak meydana çıktı ve onların bütün yaptıkları boşa gitti. |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık hak tezahür etmiş, onların yapar oldukları ise bâtıl olup gitmişti. |
11. | Ümit Şimşek Meali | Hak yerini buldu, onların yaptıkları boşa çıktı. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | Thus truth was confirmed, and all that they did was made of no effect. |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 118. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Kur’an’da şöyle buyrulur: وَاِذْ تَاَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَاَز۪يدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ اِنَّ عَذَاب۪ي لَشَد۪يدٌ Eğer şükreder ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: اَلَّذ۪ينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى الْاٰخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَب۪يلِ اللّٰهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجًا ...
“Sen elbette büyük ahlâk sahibisin.” (Kalem sûresi (68), 4) Allah Teâlâ en güzel şekilde yaratıp kendisine en güzel ahlâkı öğrettiği sevgili p ...
Kur’an’da şöyle buyrulur: مَثَلُ الْجَنَّةِ الَّت۪ي وُعِدَ الْمُتَّقُونَۜ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۜ اُكُلُهَا دَٓائِمٌ وَظِلُّهَاۜ تِلْكَ ...
Ankebût Sûresi 41-45. Ayetler ve Meali 41. "Allah’ı bırakıp da başkalarını dost ve yardımcı edinenlerin hâli, örümceğin hâline benzer. Örümcek de b ...
Tuz sözlükte, “Suda eriyen, kokusuz, dili yakan bir tada sâhip, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billûrsu madde” demektir. Tuz kelimes ...