# | Meal | Ayet |
---|---|---|
Arapça | قَالَ الْمَلَاُ مِنْ قَوْمِه۪ٓ اِنَّا لَنَرٰيكَ ف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ | |
Türkçe Okunuşu * | Kâle-lmeleu min kavmihi innâ lenerâke fî dalâlin mubîn(in) | |
1. | Ömer Çelik Meali | Kavminin önde gelenleri ise: “Gerçekten biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler. |
2. | Diyanet Vakfı Meali | Kavminden ileri gelenler dediler ki: Biz seni gerçekten apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz! |
3. | Diyanet İşleri (Eski) Meali | Milletinin ileri gelenleri: "Biz senin apaçık sapıklıkta olduğunu görüyoruz" dediler. |
4. | Diyanet İşleri (Yeni) Meali | Kavminin ileri gelenleri, “Biz seni açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler. |
5. | Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Kavminden ileri gelenler dediler ki: "Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz". |
6. | Elmalılı Meali (Orjinal) Meali | Kavmimden cumhur cemaat her halde biz, dediler: Seni açık bir dalâl içinde görüyoruz |
7. | Hasan Basri Çantay Meali | Kavminden ileri gelenler de şöyle dedi: «Biz seni hiç şübhesiz apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz». |
8. | Hayrat Neşriyat Meali | Kavminden ileri gelenler: “Doğrusu biz, gerçekten seni apaçık bir dalâlet içindegörüyoruz” dedi(ler). |
9. | Ali Fikri Yavuz Meali | Kavminin büyükleri, ona şöyle cevap verdiler: “- Biz, seni cidden apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.” |
10. | Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kavminden ileri gelen bir cemaat dedi ki: «Şüphe yok biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.» |
11. | Ümit Şimşek Meali | Kavminin ileri gelenleri “Biz seni apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler. |
12. | Yusuf Ali (English) Meali | The leaders of his people said: "Ah! we see thee evidently wandering (in mind)." |
Sadece meal okumak ile Kur'ân-ı Kerim'in bir çok âyetinin tam mânâsı ile anlaşılması mümkün olmayabilir. Ayetlerin izahı için mutlaka bir tefsire başvurulması gerekir. A'râf Sûresi 60. ayetinin tefsiri için tıklayınız |
||
* | Türkçe okunuşlarından Kur'an-ı Kerim okumak uygun görülmemektedir. Ayetler Türkçe olarak arandıkları için sitemize eklenmiştir. |
Nûr sûresinin 33. âyetinde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 33. Ayet Arapça: وَلْيَسْتَعْفِفِ الَّذ۪ينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتّٰى يُ ...
Tahrîm sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 12 âyettir. “Tahrîm”, “haram kılmak” demektir. Birinci âyette Resûlullah (s.a.s.)’in, bazı helâl gıdaları, geç ...
Nûr sûresi 30-31. ayetlerde Rabbimiz şöyle buyuruyor: Nûr Suresi 30-31. Ayetler Arapça: قُلْ لِلْمُؤْمِن۪ينَ يَغُضُّوا مِنْ اَبْصَارِهِمْ وَيَحْفَظ ...
"Şunu iyi bilin ki, Allah dostlarına hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmeyeceklerdir. Onlar hakkıyla iman etmişlerdir ve Allah’a karşı gelmekte ...
Nûr sûresinin 23. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 23. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يَرْمُونَ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلَاتِ الْمُ ...
Nûr sûresinin 19. âyetinde Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: Nûr Suresi 19. Ayet Arapça: اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الّ ...